1. Hafta | Ceza adalet sisteminin hukuk düzenindeki işlevi |
2. Hafta | Ceza hukukunun tarihi ve modern ceza hukuku |
3. Hafta | Ceza hukukunun temel ilkeleri |
4. Hafta | Suç genel teorisi-1: Tipiklik ve maddi unsur |
5. Hafta | Suç genel teorisi-2: Manevi unsur ve hukuka uygunluk sebepleri |
6. Hafta | Suçun özel görünüş biçimleri |
7. Hafta | Ceza yargılamasının amacı ve işleyişi |
8. Hafta | Ceza yargılamasının temel ilkeleri |
9. Hafta | Koruma tedbirleri |
10. Hafta | Ceza mahkemeleri ve savcılık kurumu |
11. Hafta | Müdafi, barolar ve adli kolluk |
12. Hafta | Bilirkişilik ve bilirkişilik kuruluşları |
13. Hafta | Tanıklık, deliller, şüpheli, mağdur kavramları |
14. Hafta | İnfaz kurumu, cezaevleri, adli kontrol ve denetimli serbestlik |
Yargı, yapısı ve işleyişi ile özellikle son on yıldır sürekli gündemimizi işgal ediyor. Medyada en çok tartışılan Ergenekon, KCK, Hrant Dink davalarının tek başına analizleri bile sistemin en önemli aksaklıklarını gözler önüne sermeye yetecek durumda. Uzayan davalar ve tutukluluk süreleri, sistematik ve akılcı çalışmalar yapılmadan oluşturulmuş ve gündem yaratma amacıyla ortaya saçılan dev iddianame dosyaları, herkesi potansiyel suçlu kabul eden gözetleme ve soruşturma biçimleri, bazı kamu görevlilerinin soruşturulmasını engelleyen hukuki düzenlemeler, suçluları ortaya çıkaramadan verilen hükümler vicdanlardaki adalet duygusunu tatmin etmek şöyle dursun, toplumda korku ve yılgınlık yaratmaya hizmet ediyor. 2004 yılında Avrupa Birliği reformları, 2010’da da anayasa değişikliği ile pek çok noktasına müdahale edildiği halde neden sistem “tıkır tıkır” işleyememektedir? Yoksa sistem aslında göremediğimiz amaçlarına ulaşıyor mu? Elinizdeki kitap bu soruları irdelemedi. Yine de bu kitap, yargıyı düşünürken, okuyucuya yeni bir bakış açısı kazandırmayı umut ediyor; “yargı” denen sistemin nasıl bir yönetsel yapılanma içinde işlediğini göstermeyi amaçlıyor ve yargının sorunlarının bağlı olduğu yönetsel mekanizma anlaşılmadan doğru değerlendirilemeyeceğini savunuyor.
Suç ve ceza… İnsanlık tarihinin başlangıcından gelip günümüzün dijital dünyasına bağlanan iki kavram. Ve bu uzun yolculuk boyunca cinayetler, hırsızlıklar, tecavüzler, yolsuzluklar, savaş suçları, bunların yanı başında idam, hapishane, sürgün, toplumsal baskı, linç…
Göze Göz’de Mitchel P. Roth oldukça güç, büyük ölçekli bir işe soyunuyor, suç ve cezanın farklı farklı coğrafyalarda, farklı farklı zaman dilimlerinde izini sürerek evrensel bir tarihini yazmaya gayret gösteriyor. Bu çalışmada Hammurabi Kanunları’na da Roma hukukuna da şeriata da Anglosakson hukuk geleneğine de yer var; yazar değişen zaman ve mekân içinde suçun tanımının yaşadığı evrimi, belli bir kültürde veya bir dönemde suç kabul edilenin bir başkasında nasıl normale dönüştüğünü, bununla birlikte doğal olarak suç karşısındaki yaptırımların da farklılaşıp yeni bir kimliğe büründüğünü incelikli, ayrıntılı bir biçimde ele alıyor.
Görsel: Day Williams
Lady Justice under fire