Hukukçular Polisleri Niçin Anlamazlar?

Hatay’ın İskenderun ilçesinde 29 Temmuz 2020 günü akşam saatlerinde (pandemi süreci) bir kafeteryada oturan Hatay Baro Başkanı Ekrem Dönmez, polislerce gerçekleştirilen Genel Bilgi Taraması (GBT) sırasında gözaltına alındı. Dönmez’in, kimlik ibraz etmediği gerekçesiyle polislerce gözaltına alındığı bildirildi.[1] Bu olay diğer baro başkanları tarafından kınandı[2] ve TBMM gündemine taşındı.[3] Emniyet Genel Müdürlüğü bu konuda açıklama yaparak, tavrını ortaya koydu. Dönmez’e kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla direnme suçlamasıyla adli işlem yapıldığı belirterek, “Polislerimizin mevzuata, terbiye ve nezaket kurallarına uygun olarak görevlerini ifa ettikleri görülmektedir” şeklinde bir demeç verildi.[4]

Yazmak farz oldu. Hukukçular polisleri anlamazlar, çünkü aynı dünyanın insanları değildirler.

Öncelikle Hatay Baro Başkanı Av. Ekrem Dönmez’e yapılan muameleyi kınayarak başlıyorum. Pek çok hukukçunun yanlışı, bu olayı bugüne mahsus gibi değerlendirmesi. Olayın bugünle ilgili kısmı da var, sadece bugünlük olmayan, hangi dönem veya kim iktidar olursa olsun standart bir kısmı var. Hukukçu ne kadar kötü eğitim alırsa alsın, fakültesini kaç yıl uzatarak bitirirse bitirsin; karşılaştığı bir meseleyi hukuki temele dayandırmayı, yani gerekçelendirmeye çalışır. Yani durum hukuk düzenin tarif ettiği olaya uyar mı, uymaz mı önce bunu tahlil eder.

Uyup uymamasına göre hukuk düzeninin normları neye işaret ediyor, bu konuda nasıl bir sonuca varılabilir üzerine akıl yürütür. Bu hukukçunun en temel zihinsel algoritmasıdır. Polisin a priori hukuk bilmesi ve hukuka uygun davranması, olaylara yaklaşırken yukarıda çizilen algoritma ile hareket etmesi beklenir. Lakin ki durum öyle değildir.

Birincisi, iş garantisiyle bir okula (polis okulu) veya kursa alınan kimseye bir şey öğretmeniz mümkün değildir. Buralara gelenler, derslerini geçecek derecede ezber yaparlar. Zaten derslerde fi tarihinden kalma kitaplarla ve hatta kızağa çekilen (hukukçu olmayan) emniyet müdürlerince verilir. Bu dersler genellikle, kızaktakilerin nostaljik şiddet hatıralarını veya ideolojik tercihlerini veya mensubu oldukları tarikatların reklamını yapmakla geçer. Yani polis eğitimi hak getire.

İkincisi, her polis gerçek eğitimini çalıştığı yerden ve önceki ağabeylerinden, ustalarından alır. Gömleğin düğmesi en başta yanlış iliklendiğinden, böyle gelir böyle gider. Yanlış bilgiler, ancak kabadayılıkla hayat bulur.

Üçüncü mesele, üstün, amirin emrinin mutlak doğruluğu anlayışı. Emri amiri vermişse, bunun hukuka uygun olup olmadığı tartışılmaz. Normlar hiyerarşisi uygulamada tepetaklaktır. Sadece polisler değil, anayasa hükmünden söz eden bir memur gördünüz mü hayatınızda? Çünkü uygulamada normlar hiyerarşisinde anayasa neredeyse yoktur. Memurlar kendilerine en yakın normu benimser. En kolay ulaşılabilen “emir”dir. Zahmetle ulaşılacak yönetmeliğe az da olsa yer vardır. Kanun bir o kadar uzaktır. Kusura bakmayın da kimse PVSK 4/A nedir? Kimlik sormanın koşulları nelerdir, bunları okuma, öğrenme ve yerine getirme zahmetinde bulunmaz.

Dördüncüsü, polis varlığını güç ile tesis eder. Adı üstünde kolluktur, yani yasaktır, yani zorlamadır. Polisin görevli olduğu anlar, bir yasağın uygulandığı anlardır. Bu görev yaptığı diğer konulara sirayet ettiği gibi, günlük yaşamına da etki eder. İster istemez emredici bir dil ve üslup kullanır. Silah ve cop sahibi olmak cabasıdır. Görünür silah taşıyor olmak, insanı farklı bir psikolojiye büründürür. “Gölgelerin gücü adına güç bende artık!”

Beşincisi iş rutini. İş rutini kimseye hukuki temeli sorma sorgulatma gereği hissettirmez. Öncelerden beri gelen ama bekçilikten valiliğe yükselme başarısını göstermiş Hasan Özdemir ile “uygulama” denilen bir saçmalık, tüm emniyette yaygın hale geldi. GBT sormak, durup dururken kimlik sormak vs. Her ekibe bir kota verilir, şu kadar kimlik soracaksın diye. Polisler mecbur, olur olmaz yerde kimlik sorar.

Altıncısı cezasızlık. Emniyet ve diğer üniformalı meslekler meslek taassubunun en yüksek olduğu yerlerdir. Cüppeli avukatlar birbirinin rakibidir, üniformalılar ise birbirinin kollayıcısı, kurtarıcısı. Meslek taassubunun en üst noktası, bunun kurumsal olması ve suç işleyene, disiplinsizlik gösterene ceza hükümleri uygulanmamasıdır. Cezasızlık kurumu, mensupların daha hoyrat davranmasına en önemli sebeptir.

Buraya kadar yazdıklarımın Ekrem başkana yapılanla hiçbir ilgisi yok. Yani buraya kadar olanlar, eskiden beri var olanlar. İktidar veya konjonktüre göre değişmez. Bundan sonra yazacaklarımın malum olayla bizzat ilgisi var.

Birincisi genel konjonktür, hukuksuzluğu öne çıkaran bir düzende, yukarıda sayılan altı mesele coşar. Tam da kolluğun beslenip, palazlanacağı bir ortamdır çünkü bu. Hukuk yok, kaba kuvvet var. Gücü elinde bulunduran döver.

Son olarak özel konjonktür. Belki bundan on sene önce polisler baro başkanlarını tanırlar ve uzaktan saygıyla selamlarlardı. Son yaşanan olaylar hepimizin malumu. Polis gibi muhafazakâr kafaya sahip bir gruba avukatların kötülüğüne inandırmak son derece kolaydır. Zaten buna dünden hazırdırlar. Artist artist karakola gelen, şubeye gelen havalı okumuşları hükümetin ezmesi, polislerin dayağına izin vermesi, kısaca benim “cehaleti öv, okumuşu döv” dediğim ortam, hazır yeri gelmişken bir baro başkanına artistlik yapmayı bir halta dönüştürmüştür.

Sonuç şu ki, kolluk psikolojisini, onun yetiştirilme ve çalıştırılma koşullarını anlamadan; ayrı dünyanın insanları olan hukukçuların polis davranışını anlaması zordur. PVSK 4/A, bu konuyla ilgili benim de yaşadığım birkaç hikâye var.

Yeri gelince onları da yazarım. Ama biz istediğimiz kadar 4/A diyelim, 4/A ilkokul 4/A’dan başka bir şey değildir. Çünkü polis, kendince devletin kendisidir.

 

NOTLAR:

[1] https://www.birgun.net/haber/hatay-baro-baskani-ekrem-donmez-gozaltina-alindi-310082

[2] https://www.birgun.net/haber/73-barodan-hatay-barosu-baskani-ekrem-donmez-e-destek-310352

[3] https://www.birgun.net/haber/hatay-barosu-baskani-ekrem-donmez-in-gozaltina-alinmasi-meclis-gundeminde-310672

[4] https://www.birgun.net/haber/egm-den-ekrem-donmez-in-gozaltina-alinmasina-iliskin-aciklama-mevzuata-terbiye-ve-nezaket-kurallarina-uygun-310197