Demokrasi Sandıktan İbaret Değildir

Demokrasi halkın siyasal yönetime katılımıdır. Günümüzde devletler yüksek nüfuslara sahip oldukları için, halkın yönetime katılımı doğrudan doğruya değil, temsilciler yoluyla olur. Buna temsili demokrasi denir.
Temsili demokraside elbette demokrasinin başlangıcı seçimdir. Adil koşullarda, serbestçe yapılmış, genel oya dayanan, halkın iradesinin sandığa tam ve hilesiz yansıdığı bir seçim demokrasinin başlangıç noktasıdır. Ancak demokrasiyi seçimlere indirgemek, yanılgının ötesinde, artık modası geçmiş arkaik bir anlayışı ifade eder.
Kimin kanun koyucu olacağı, kimin hükümeti kuracağı elbette seçim yoluyla olacaktır. Bu yönüyle seçimler ve sandık milli iradeyi yansıtan en önemli araçtır.
Peki tek başına seçimler demokrasi için yeterli midir?
Elbette hayır.

Hak ve özgürlükler işlemiyorsa, o rejim demokratik sayılabilir mi? Demokrasi hak ve özgürlüklerin tam ve doğru biçimde uygulandığı bir rejimdir.
Hukukun üstün olmadığı bir rejime demokrasi denebilir mi? Elbette hayır. Demokrasi bağımsız yargının adalet dağıttığı, üstünlerin hukukunun değil, hukukun üstünlüğünün hakim olduğu bir rejimdir.
Şeffaflık, hesap verebilirlik gibi siyasal iktidarı sınırlandırıcı ve yetki aldığı halka karşı sorumlu tutan mekanizmalar yok ise, o rejim demokrasi sayılabilir mi? Elbette hayır. Demokrasi bir şeffaflık ve hesap verme rejimidir.
Yarı-doğrudan demokrasi dediğimiz model, sadece yöneticilerin ve kanun koyucunun belirlenmesinden öte getirdiği mekanizmalarla halkın karar verici olmasını sağlar. Referandumdan halk vetosuna, halk teşebbüsünden politik greve, temsilcilerin azledilmesinden parlamento seçimlerinin yenilenmesine pek çok mekanizma doğrudan halka karar verme imkanı sağlar.
Bazı devletlerde halk vetosu ile çıkan kanunların geri alınması için seçmenin imza toplaması mümkündür. Belli sayıda imza, parlamentonun harekete geçmesi için zorunluluk olduğundan, sıradan bir imza değildir bu.
Aynı şekilde bazı devletler, halkın kanun teklifinde bulunabilmesine imkan tanımıştır. Buna halk teşebbüsü denir. Belli sayıda imza ile sunulan kanun teklifi parlamento tarafından görüşülmek zorundadır.
Örneğin, 2017 anayasa değişikliklerini 40 yerden eleştiririm, ancak halkın 100 bin imza ile cumhurbaşkanı adayı belirleyebilmesi, muazzam bir katılım aracıdır. Tam da halkın iradesini yansıtma bakımından çok önemli bir işleve sahiptir. Bu maddenin hakkını yiyemem.

“Demokrasi sandıktan ibaret değildir” derken, seçim sadece işin başlangıcı olduğu ve gerçek bir demokrasi için daha fazla ölçüte gereksinim duyulduğu kabul edilir. Demokrasi vatandaşı ile sadece seçimden seçime irtibat kuran bir rejim değildir. Günümüzde iletişim araçlarının ve medyanın yaygınlığı ile katılım muazzam boyutlara ulaşmıştır.
Düşünce ve inanç özgürlüğü, ifade özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, haberleşme ve basın özgürlüğü, toplantı, gösteri yürüyüşü ve protesto hakkı olmayan rejim demokrasi olabilir mi?
Demokrasi halkın her an katılım sağladığı bir rejimdir. Hatta katılmayı reddettiği, boykota, greve gidebildiği bir ortamdır. Sivil itaatsizlik yapabildiği, protesto ettiği bir düzendir.

Sonuç olarak, demokrasi sandıktan ibaret değildir. Sadece bir sonuca odaklı olarak işlemez. Sandık kanun koyucuyu (TBMM) belirler. Hükümeti (cumhurbaşkanını) belirler. Ama onlardan talebimiz tam da 5 yıl boyunca sürer. Her gün her saat. Buna siyasal katılım denir.

Çiğdem Toker’in 28 Mayıs 2023 gecesi seçimleri değerlendirirken kullandığı sözlerin bir kısmını alıp linç etmek, demokrasiyi anlayamamaktır. Gazeteci seçimi kaybeden kitleye tesellide bulunarak, demokrasinin sadece seçimlerden ibaret olmadığını ve katılımın her an devam etmesi gerektiğini anlatıyor.
Yenişafak gazetesi gibi “Sandık Darbesi” (1 Nisan 2019) manşeti atmıyor veya eski içişleri bakanı gibi “14 Mayıs’ta darbe yapacaklar” demiyor.
Çiğdem Toker’in yaklaşımında demokrasi teorisine veya anayasa hukukuna aykırı bir yön yoktur.

Demokrasinin ne olduğunu anlamak istemiyorsanız, sorun sizin anlayışınızdadır. Demokrasi sandıkla başlayan, katılım araçlarıyla devam eden, insanların kendini özgür ve huzurlu hissettiği bir ütopyadır. Ütopyanıza sahip çıkın.